Terazi Burcu Günlük Yorumu (21 Ağustos 2010)

(Terazi Burcu 21 Ağustos 2010 tarihli günlük burç yorumları. Hürriyet, Radikal, Mynet, Takvim, Star ve birçok gazetenin Niobe Aslı Temel, Nuray Sayarı, Rezzan Kiraz gibi ünlü astrologlardan terazi burcu günlük falını okuyabilirsiniz.)

Mynet Astroloji

Sevgili Teraziler saat 13:16 itibariyle Satürn-Pluto gezegenleri arasında oluşacak mücadeleci görünümü, derinlikli olarak incelenmesi gereken ve içinde hakikaten önemli dersler bulunan bir görünüm olduğunu belirtmeliyim. Teraziler olarak Satürn nedeniyle bu yıl, hem dış dünyada hem ilişkilerinizde hem yuvanız alanı içinde hem de mesleki anlamda testlerden geçmenizi sağlayan bir döneme girmiş bulunmaktasınız. İşin ilginç yanı, bu testlerden geçerken ister istemez başka kişilerle iyi, uyumlu ve ılımlı ilişkiler kurmak durumundasınız. İşte bu yüzden Satürn Terazi burcunda iken hayata tarafsız bir gözle bakmak zorundasınız. Şimdi diyeceksiniz ki, hep dengelemek zorunda mıyız? Dostlarım yaşam türlü alanlarda kendimizi geliştirmek ve bana göre tekamül süreci ise, bir bebeğin yürümek gibi olağanüstü bir armağan için düşüp kalkarak canını yakmasına nasıl içerleyebiliriz ki. Demek oluyor ki, güçlenmek için Satürn-Terazi burcu dersini de iyi çalışmamız lazım. Pluto-Oğlak burcunun dersi ise, köklü bir değişim ve dönüşüm için önce kendi içimize, geçmişimize, bugüne dek yaşadıklarımızdan edindiklerimize, bilinçaltında biriktirdiklerimize bakmamız gerektiğini söylüyor.

Bu bakış öylesine derin soluklu ki, kendimizle yüzleşmemizi sağlıyor. Bu yüzleşmede kimi zaman kendimizi çaresiz gibi hissetmemize, bazen iç dünyamızda fırtınalarla boğuşmamıza, çoğu zaman da ev sınırları içinde krizler yaşamamıza neden oluyor. Ancak bunların bir amacı var. Geçmişten bu yana yaşanılanları gözden geçirmek ve işimize yaramayan ne varsa hayatımızdan çıkarıp atmak. Bu açıklamalardan sonra gelelim Satürn-Pluto görünümünün bize olan etkisine. Bu görünüm herşeyden önce bir gerilimin işareti. Dış dünyada uyumlu, adil, tarafsız, zarif bir şekilde davranmak, ortayı bulmak, insanlarla iyi geçinmek durumunda olan bireyin diğer yandan kendi içinde bir dönüşüm ve yenilik yaşamak adına verdiği mücadele. Kabul etmeliyiz ki, işimiz zor. Ancak her zaman söylediğim gibi imkansız diye bir şey yok. Yeter ki bu iki isteği, samimi ve dürüst bir şekilde dengeli olarak gerçekleştirelim. Çünkü tam tersi durumda, dışa karşı nezaket maskesi takmış,,kendine ise yabancılaşmış bir kişi haline geliriz. Evet bu son derece acı olur diye düşünüyorum. Burada dışa karşı sözümün altında, aile, ilişki mesleki statü ve kendiniz bulunmakta. En zoru da insanın kendiyle savaşıdır derim her zaman. Bu görünümü güce dönüştürmenin sırrı ise, kendiniz olabilmekte yatıyor.

Yani ne dışa karşı mecburen iyi olmak zorundasınız ne toplumsal alanda arzulamadığınız bir konumda yıllarca çalışmak, ne kendinize yabancılaşmak ne de yuvanız sınırları içinde sizden istenen beklentileri yerine getirmek. Benim tavsiyem ne yapmak istiyorsanız ona yoğunlaşmanız, ilişkinizi, partnerinizi, hayatınızı, geleceğinizi yeniden gözden geçirmek. Şimdilerde bu mücadeleci görünüm sizi zorlayacak. Doğal olarak dışarıdaki insanlara karşı kendinizi ispat etmek durumunda bırakacak. Uyumlu olmanız, ortayı bulmanız için baskıda bulunacak. Bu sizi üzmesin, yormasın. Bunu gelişim adına bir test olarak görerek sakince bu tünelden geçmeye çalışın.

Problemlerinizin üstesinden kolaylıkla gelebilmeniz dileğimle,

Sabah Gazetesi

Planlı bir şekilde davrandığınız zaman , olaylar kendiliğinden rayına oturuyor. Ortak çalışmalar gerektiren işlerde, çalışma alanınızın çerçevesini geniş tutmak isteyebilirsiniz. Geçmişinizin artık önemsemek istemediğiniz halde, Başak'tageri giden Merküryüzünden eski sorunlarınızın arkasında gizi çözmek isteyebilirsiniz.